Sebeb-i Telif: Ayrancı'da Bir Apartman
Üçüncü kitabım "Ayrancı'da bir Apartman" çıktı. Sivas'tan sonra bu defa Ankara'yı yazdım.
Doğduğumuz evlerde ölmüyoruz. Her şeyin yenisi cazip olan bir çağın insanlarıyız. Bu “yeni”liğe şehirlerimiz, mahallelerimiz de dahil. Neredeyse her şehrin bir “yenişehir”i bir de “yenimahalle”si var; eskisini hemen unutmaya, unutamıyorsak da görmezden gelmeye çok yatkınız.
Güya yerleşik hayata geçmişiz ama ruhlarımız hâlâ konar göçer. Bir dala tutunmaya görsün hayallerimiz, hemen yeni bir yere göç ediyoruz. Güya evimiz, mahallemiz, şehrimiz var ama hatıralarımızı biriktireceğimiz bir sokak kalmadı artık.
Bu kitaptan iki muradım var.
Biri Ankara’ya vefa borcumu ödemek. Beşir Ayvazoğlu’nun iki tespiti her zaman rehberim oldu. Ayvazoğlu “Yaşadığınız şehri tanımak hayatınızı zenginleştirir.” diyordu. Yaşadığım her şehri çok sevdim, gezdim, öğrendim ve güzel yaşadım. Ayvazoğlu bir başka konuşmasında bir tespitte daha bulunuyordu. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir’i üzerine konuşurken, Bursa bölümünün neşet ettiği şiiri “Bursa’da Zaman” şiirinden bahsederken, Bursa’yı gezeceklere verilecek “mutlaka görmelisin” tavsiyelerine eklenmesi gereken, mesela Ulu Cami gibi şehrin mütemmim cüzü sayılabilecek bir eser diyordu bu şiir için. Bir şehri tavsiye ederken gezilecek görülecek, o şehrin ruhunu yansıtan eserlerin yanına eklenecek bir kitap da olabilir bazen. Ankara’da gezilecek görülecek yerlerin yanına eklensin istiyorum bu kitap da çünkü sayfa aralarında Ankara’nın ruhu var.
İkinci muradım ise yarına kalmak. İrlandalı yazar James Joyce’un klasik eseri Dublinliler için şöyle bir tespit yapılır: Joyce o kitapta şehri ve insanlarını öylesine güzel tasvir eder ki, bir gün Dublin yerle bir olsa Joyce’un sayfalarından bakarak şehri yeniden inşa edebilirsiniz.
Evet, yerleşik hayata geçsek de ruhlarımızı göçebelikten kurtaramadık. Hâlâ yazılı tarihimiz sözlü tarihimizin çok gerisindedir. Fakat işte söz uçar yazı kalır. Yarına kalmak için kendisiyle birlikte sözünü de götüren insanları, bir dönem şehrin en şaşalı zamanlarında arz-ı endam edip sahneden çekilen mekânları ve şehri anlamak için anlaşılması gereken bazı alışkanlıkları bir şekilde sayfalar arasına kaydetmek gerekiyor. Ankara’nın yüzlerinin, mekânlarının, zamanlarının kendimce kaydını tutmak istedim. Bu kitap aslında “Ben yaşarken Ankara böyle idi.” cümlesinin biraz tafsilatlı şerhidir.
Kitabı sipariş etmek için:
Trendyol | Amazon | Kitapyurdu