Bazen yaşamak yasalara aykırıdır
Yaşamak cesaret işidir, bazen tercihiniz ölmekle kalmak arasında bu noktada kilitlenir. Yasalara uygun olan ölmektir, bazen yaşamak yasalara aykırıdır.
Yaşamak cesaret işidir, bazen tercihiniz ölmekle kalmak arasında bu noktada kilitlenir. Yasalara uygun olan ölmektir, bazen yaşamak yasalara aykırıdır.
Esaretin Bedeli’nde bir sahne vardır. Andy müebbet hapse mahkum, Red de öyle. Teorik olarak hapishaneden çıkamayacaklar. Endy garip bir şey yapıyor, küçük taşlar topluyor ve Red’den küçük bir çekiç istiyor. Red çekici ne yapacağını soruyor. Endy bu küçük bir çekiçle bu taşları oyarak satranç taşı yapacağını söylüyor. Red “İyi de bu yıllar alır” diyor. Endy’nin cevabı: “Yıllarım var ama bir çekicim yok.” Red başkalarının onu affetmesiyle, yasalara uygun olarak çıkmak istiyor hapsaneden fakat olmuyor; Endy ise başkalarının kararını beklemeye uzak, ancak kendini affederek kurtulmaya kararlı, yani hapsaneden kaçarak, ki bu da yasalara aykırı.
“Abad va Yek Rooz” bir İran filmi. Evet, sıkıcı ve müthiş İran filmlerinden biri. İsmi “Ebed ve Yek Ruz”, ebed bildiğimiz ebediyet, yani sonsuza dek, “yek” bir demek, “ruz” ise gün. Yani “Sonsuza dek ve bir gün”. Filmin en vurucu sahnelerinden biri bu metaforun geçtiği sahne. Sümeyye, abisi Murtaza’ya “sonsuza dek ve bir gün” ne demek diyor. Murtaza cevaplıyor: “Ömür boyu hapis cezası alanlar, ancak öldükten bir gün sonra çıkar hapishaneden.” diyor. Burada tek istisna bir af çıkması, af çıkma ihtimali yoksa, müebbete mahkum biri o özgür kalacağı “bir gün” asla gelsin istemez, çünkü özgürlük ancak ölünce mümkün.
Filmde Sümeyye aslında hayatta müebbete mahkum. Hasta annesi, bağımlı kardeşi Muhsin, bir kaybeden abi Murtaza, üstün zekalı en küçük kardeşi Nevin, mutsuz bir evlilikteki ablası ve kocası öldürülmüş diğer ablası… Hepsinin sorunlarıyla baş etmeye mecbur güçlü tek karakter. Evdeki çaresiz hayat ancak Sümeyye’nin mutsuzluğuyla devam edebilir bir hayat.
Sümeyye’nin özgürülü istemediği bir evlilik ile evden uzaklaşmasına bağlı; sevdiği başka biri varken tanımadığı bir adam ile düğünsüz evlenip Afganistan’a gidecek. Bu da aslında ölüm demek.
Peki Sümeyye’ye bir af çıkar mı? Başkaları tarafından affedilmeyeceği belli, ailesi Sümeyye’yi affedip bu hayattan azad etmeye niyetli değil, bunu isteyen tek kişi bağımlı kardeş Muhsin, fakat onun kararı “yasalara uygun değil” çünkü onun kararları bir bağımlının verdiği yanlış kara: Sümeyye’ye sunduğu af hapishaneden kaçmak, yani Sümeyye’nin kendini affetmesi.
İşte burda Sümeyye Endy’nin seçimiyle ancak kurtulabilir: Hapishaneden kaçarak.
Başka birini affetmek kolaydır, asıl zor olan insanın kendini affedebilmesidir. Affedecek otoritelerden birçok şeyi saklayabilirsiniz ama kendinizden saklayamazsınız. Kendinizi affetmek hatalarınızı kabul etmektir, ki bu da ahlaki yasalara aykırı.
Sümeyye filmin sonunda yasalara aykırı olan şeyi yapıyor, kendini affediyor. Böylece aslında o gelmesini istemediği “bir gün”ün lanetinden kurtuluyor.
Hayatta böyle kararlar vardır. Her türlü yasaya aykırıdır ama ölmeden özgür olmak istiyorsanız, sonsuza dek ve bir gün lanetinden kurtulmak istiyorsanız o yasaları çiğnemeniz gerekir.